Bu sayfayı yazdır
Perşembe, 23 Temmuz 2015 19:29

Hepatit C Saha Araştırması ve Sonuçları

Hepatit C, önemli bir toplum sağlığı sorunu olmasının yanı sıra, hastalık hakkındaki yanlış ve eksik bilgi önemli bir damgalanma (stigmatizasyon) nedenidir. Genel algı, hastalığın sadece cinsel yolla bulaştığı ya da madde bağımlılığından kaynaklandığı yönündedir. Bu algı nedeniyle oluşan damgalanma, hastaların sosyal ve iş yaşamlarını ciddi biçimde etkilemekte, kimi zaman sağlık profesyonellerine başvurma konusunda da sıkıntılar yaşanmasına neden olmaktadır.Bu durum, hastaların tedaviye erişimini de geciktirebilmektedir.

Türkiye’de dört büyük şehirde gerçekleştirilen, hepatit C hastası ve tedavi görmekte olan 17 hasta ile derinlemesine görüşme ve 6 hastanın katıldığı odak grup görüşmeleri ile yapılan araştırma sonuçlanmıştır. 

Saha araştırması sonuçları göstermektedir ki, hastalar ve hasta yakınlarının tanı konana kadar Hepatit C konusunda bilgi sahibi olmadığı görülmüştür. Hastalık hakkında yeterli bilgilendirme yapılmadan tanıları söylendiğinde hastalarda panik duygusu, depresif duygu durum, belirsizlik, toplum tarafından damgalanma korkusu, umutsuzluk gibi duygular yaşandığı ve hastalıkla mücadele için yeterli motivasyon gelişemediği belirlenmiştir.

Araştırma ayrıca, tanı konulduktan sonra bazı durumlarda hastaların boşandığını, terkedildiğini ya da komşuları, iş yerleri ve sağlık çalışanları tarafından damgalandığınıgöstermektedir. Araştırma sonuçlarına göre bu olumsuzluklar hastalarda güvensizlik, öz değer yıkımı ve anksiyete gibi bazı psikolojik sorunlara yol açmaktadır.

Hastaların, bilgiyi çoğunlukla hekimden almakta oldukları, araştırma sonucunda anlaşılmıştır. Ancak sağlık çalışanlarının iş yükü nedeniyle hastaya yeterli bilgi verememesi sonucunda hasta ve yakınları, konu hakkında yeterli ve kapsamlı bilgi sahibi olamamaktadırlar.

Araştırma göstermiştir ki, hepatit C tanısı konan hastalar, yeterli bilgiye erişememiş olmanın yanı sıra belirsizlik, panik duygusu, damgalanma korkusu ve umutsuzluk hissi yaşamaktadırlar. Toplumda hepatit C hastalarını bekleyen sorunların başında ise dışlanma, uzaklaşılma, yalnız bırakılma gelmektedir.

Araştırma sonucunda ortaya çıkan bir diğer önemli nokta da, hastaların bilgi düzeyi azaldıkça hastalıkları konusunda sorumluluk almaktan kaçındıklarıdır. Yeterli bilgi sahibi olmayan hastaların tedaviden beklentileri düşük olmakta, tedaviyi yarım bırakma olasılıkları artmaktadır. Aile içinde hepatit C hastasının eşyaları diğer aile fertlerininkinden ayrılmakta, yakınları hasta ile temas etmekten kaçınmaktadırlar. Bu da hastayı yalnızlığa iten ayrı bir etken olmaktadır. Ayrıca halsizlik ve ilaç yan etkisi nedeniyle hastaların yaşam kalitesinde düşme görülmekte, psikososyal sorunlar ortaya çıkmakta ve çalışmama nedeniyle maddi kayıplar yaşanabilmektedirler. Hastalar gelecekle ilgili siroz, kanser ve ölüm kaygısı taşımaktadırlar.

Hastaların en önemli beklentisinin, hastalık hakkında daha iyi bilgi edinebilmek olduğu araştırma sonucunda görülmüştür. Hastaların, hepatit C hakkında toplumun daha fazla bilgi sahibi olması, toplumda dışlanmamak, damgalanmamak, yan etkileri olmayan bir tedaviye kolay erişebilmek ve hepatit kliniklerinin açılması gibi istekleri de bulunmaktadır.